Üniversite hayatımızı öyle bir yaşayalım ki, kendi ellerimizle, zorunlu bir müfredat olmadan, olmak istediğimiz kişi olabilmek için kendi hamurumuzu kendimiz yoğuralım, istediğimiz şekli verelim yine kendimize.
Bunun için hazırladığım kontrol listesi burada. Umarım hepsine tik atarsınız 🙂
- Dünya görüşünüzü, değerlerinizi oluşturun, olgunlaştırın. İnsanları, kültürleri tanımaya ve anlamaya çalışın.
- Üniversitede farklı yerlerden, kültürlerden gelen gençlerle bir arada olacaksınız. “Ben olsam böyle yapmazdım.” diyeceksiniz birçok zaman. Yargılamamayı, olduğu gibi kabul etmeyi bol bol pratik yapın. Tüm hayatınız boyunca çok işinize yarayacak.
- Kendi kendinize bakmayı, yaşamayı öğrenin: Yemek yapmayı, alış veriş yapmayı, kira kontratını, ev temizliğini öğrenin.
- İnsanlarla ilişkilerinizi geliştirin: Arkadaşlarınızla uyumlu olabilmeyi, gerektiğinde “hayır” diyebilmeyi, sınır koyabilmeyi, arkadaş seçmeyi, grup içinde çalışabilmeyi, misafir ağırlamayı, pazarlık yapmayı, ikna etmeyi, bir sorunuzu anlatabilmeyi, iyi bir dinleyici olabilmeyi…
- Sadece kendi sınıfınızdakilerle değil bölümünüzde alt ve üst dönemler ile de arkadaş olun. Bölümünüzün dışına çıkıp farklı bölümlerden, fakültelerden de arkadaş edinin. Farklı bakış açıları, farklı yaklaşımlar sizi zenginleştirecek.
- Beklentilerinizi çok yüksek tutmayın. Arkadaşlarınız, hocalarınız, kampüsünüz her şey için bu geçerli. İleride de amirleriniz, çalışma arkadaşlarınız ve iş yeriniz için bu söylediğim geçerli olacak. Mükemmeli, ideal olanı ararken mevcut olanı ıskalamayın. Her zaman geliştirilecek şeyler vardır. Siz de kendi renginizi vermek için buradasınız.
- Bir probleminiz olursa bunu muhakkak size yardımcı olabileceğini düşündüğünüz birileri (danışman hocanız, üst dönemden birileri, üniversitenin kariyer merkezi, öğrenci merkezi…) ile paylaşın. Problemlerin içinde sıkışıp kalmayın. Anlatın, ferahlayın. Muhakkak bir çözümü vardır.
- Uzun zaman kullanacağınızı düşünürsek daha az çılgın bir mail adresi oluşturabilirsiniz. Örneğin isim, soy isimden oluşan biraz daha resmi bir mail adresi olabilir bu.
- Hocalarınıza danışacağınız, randevu alacağınız zamanlarda mail kullanmanız pratik olacaktır.
İş hayatında mail oldukça sık kullanıldığı için şimdiden yazışmalarınızda mail kullanmanız size bir rahatlık sağlayacaktır. Benzer şekilde skype gibi elektronik haberleşme, görüşme platformlarını da kullanmaya alışın. Artık skype gibi platformlar sayesinde uzaklar yakın, toplantılar sanal yapılabiliyor. - Akademik ortalama her şey değil; ancak birçok şey için de kapı açar. Yüksek lisans, burs, referans mektubu, iş imkanı gibi. Mümkünse not ortalamanızı yüksek tutun. Ancak eğer bazı imkansızlar nedeni ile not ortalamanız düşük gelecekse bunun için de üzülmeyin, çünkü birçok farklı seçenek var kendinizi anlatabileceğiniz.
- Eğer bir sınavda düşük bir puan aldıysanız bunu telafi etmenin bir yolunu arayın. Araştırma görevlilerine sorun ne yapabileceğinizi, hocalarınızdan fikir isteyin. Çabaladığınızı görmek karşınızdakini de harekete geçirecektir. Çözüm üretmeye çalışın. Örneğin ödev hazırlamak isteyin, ya da bir sunum yapmak. Hocalarınız size yardımcı olacaktır.
- Derslere mümkün olduğunca girmek bu bakımdan da elinizi kuvvetlendirecektir. Hem çalışmanız gereken süreden bir tasarruf sağlarsınız hem de ilginiz hocalarınızın gözünden kaçmaz 🙂
- Sınavlarınıza girmekten imtina etmeyin. Çalışmamış olmak bir sınava girmemek için mazeret değildir. Düşük not alma korkusu ile sınava girmemezlik yapmayın. Kimse için orada değilsiniz. Kendiniz için oradasınız. Kimseden utanmanıza gerek yok. Bazen hocalar aynı soruları bile sorabilir. Sınav sorularını görmek, sınav tecrübesi yaşamak her zaman için sizin yararınıza olacaktır.
- “Öğrenci” olmaktan yararlanın: Yolculuk, seyahat, yeme-içme, konaklama indirimlerinden yararlanın. Dahası konser, sinema, tiyatro, seminer, kurs…
- Üniversite sıralarında toplum önünde konuşma becerinizi geliştirmeye çalışın. İleride bir sunum yapmanız gerektiği zaman üniversite dönemindeki deneyimleriniz sizi rahatlatacaktır.
- Bu süreci kendinizi yetiştirme dönemi olarak görün ve mümkün olduğunca çok pratik yapın. Kendinizi geliştirmenize yardımcı ücretsiz online kaynaklarla tanışın.
- İdari görevler üstlenmeye çalışın. Okul veya bölüm tanıtımlarında gönüllülük çalışmaları, öğrenci topluluklarında çeşitli görevler… Aslında kendinizi kampüsle de sınırlı tutmayın. Sivil Toplum Örgütleri (STK) ile bu sıralarda tanışın.Bu sayede anlaşma yapmayı, esnekliği, grup çalışmalarını, ikna etmeyi, ikna olmayı, sorumluluk almayı, zaman yönetimini tecrübe edersiniz.
- İlgi duyduğunuz bir alanda öğrenci topluluklarına katılın. Yeni deneyimler edinmenin, paylaşmanın ve kendini geliştirmenin harika bir yolu.
- Üniversitede vaktinizi verimli kullanın. Ne istediğinizi anlamaya, kendinizi tanımaya çalışın. Ne tür bir iş sizi mutlu eder? Gerçekten ilgi alanınız ne? Bunun için neler yapmanız gerekiyor? Eksikleriniz, dezavantajlarınız neler? Bunları keşfederek eksikliklerinizi gidermeye çalışın. Üniversite dönemini kendinizi yapılandırdığınız bir dönem olarak düşünün.
- Şimdiden kendinizi bir girişimci olarak düşleyin. Sektörünüzde neler eksik? Neler geliştirilebilir? Ne gibi ihtiyaçlar var? Her zaman keşfetmek için bakın. Yaratıcı bakış açınızı devreye sokun. Sorgulayın: Daha iyisi nasıl olabilirdi?
- Sosyal medyayı daha nitelikli kullanmayı öğrenin. kendi alanınızdaki liderleri, öne çıkan araştırmacıları, kurum ve kuruluşları aktif olarak takip edin. Onlarla iletişime geçin. Sorular sorun, yayınları üstüne yorumlar yapın. Yıllar içinde bakış açınızın geliştiğini ve bilgi birikiminizin arttığını fark edeceksiniz.
- Staj yaparak kendinizi mesleğinize hazırlayın. Stajlar, kariyerinizde neyin size uygun olacağına dair bir fikir geliştirmenize yardımcı olur. Naylon staj yapmayın. Mezunken giremeyeceğiniz yerlere öğrenci olarak girebilirsiniz. Bu fırsatı iyi değerlendirin.
- Bağlantılar kurun, network oluşturun. Mezuniyetinizin ardından bu bağlantılar size yardımcı olacaktır.
- Birden fazla işi aynı zamanda koordine etme, yürütme becerinizi geliştirin. Örneğin, son senenizde yalnızca mezun olmaya çalışmayın, aynı zamanda iş arama/kurma sürecinizi de başlatın. Gerekli sertifikaları edinin, kurslara gidin, sınavlara girin…
- Lisans üstü eğitim düşünüyorsanız 3. sınıfta bu konuya yoğunlaşın. Özellikle yurt dışındaki üniversiteler tam olarak bir sene öncesinden başvurularını alırlar. Hangi okulu, bölümü düşündüğünüze karar vermeye çalışın.
- Dostlar, anılar biriktirin. Bolca eğlenin!
- Yazlarınızı çok iyi değerlendirin. İyi bir staj ayarlayın, güzel bir tatile çıkın, arkadaşlarınızla railtrain yapın, yarı zamanlı bir işte çalışıp para biriktirin, ailenizle bolca vakit geçirin, yaz okulunda kalan dersleri vermeye çalışın, kendinizi geliştirin, bolca okuma yapın, hayatın amacını sorgulayın, kafanızı dinleyin ama zamanınızı iyi değerlendirin.
- İlişkilerinizi önemseyin. Üniversite dönemindeki romantik ilişkilerinizi azımsamayın. Belki de en değer verebileceğiniz kişi ile çoktan tanıştınız. Bunun için farkındalığınızı artırın. “Daha karşıma çok çıkar” dersiniz, ama bazen pek de çıkmaz.
- Eğer bazı kısıtlılıklardan, imkansızlıklardan dolayı üniversiteyi dondurmak veya bırakmak zorunda kalırsanız kendinizi yalnız hissetmeyin. Problemlerinizin çözümü için çabalayın. Kendine yardım kitapları sandığınızdan daha fazla yardımcı olacaktır. Maddi nedenlerden dolayı ara vermek zorunda kalıyorsanız ek kaynaklar bulabilmek için bunu yönetimle paylaşın. Bunun için birçok yerle yazışmanız, görüşmeniz gerekse bile bu sizi yıldırmasın. Bunların hepsi sizin için bir tecrübe. Hayatta her zaman bunun gibi sıkıntılarımız olabilecektir. Yılmadan çözmeye çalışmalıyız. (Bu durumda olan arkadaşlar lütfen benimle iletişime geçin, birlikte bir çözüm bulmaya çalışalım.)
- Kendi değerlerinizi oluşturun. Manipüle olmamayı öğrenin. Kendinizi adadığınız değerleriniz için tek atımlık kurşunlarla değil sürdürülebilir, uzun soluklu yöntemlerle mücadele etmeyi başarın.
- Bolca yazın. Denemeler, öyküler, eleştiriler, senaryolar, blog… Kendinizi en iyi şekilde ifade edebilmek zaman ve pratik ister. Buna şimdiden başlayın.
- Kendinizi ifade etmenin birçok yolu var. Sizin için en uygunu hangisi? Kısa filmler çekmek, videolar çekmek, instagramda harika fotoğraflar paylaşmak, herhangi bir şey üretip satmak… Her ne kadar harika içerikler, komik videolar, muhteşem yapımlar olsa da izleyici olmak da bir yere kadar; kendiniz baş role geçin, hayatın içine akın. Bir an önce!
Yani üniversite dönemimiz kendimizi tanıdığımız ve anladığımız, kendimize bolca yatırım yaptığımız, hayatımıza yön verdiğimiz, hayatımız için önemli kararlar aldığımız bir dönem olsun.
Bu arada bu yazı dizisini e-kitap olarak okumak isterseniz: Verimli Üniversite Dönemi E-kitabı sizler için: Verimli Üniversite Dönemi Ekitap
Daha fazlası için siz neler tavsiye edersiniz? Sizin tecrübeleriniz size ne öğretti?
Zeynep Yılmaz Atölye & Danışmanlık 
Hazırlık konusunda okumadığım için birşey diyemiyorum ama ingilizce ile ilgili hatırlatma konusu bence ne kadar o süreçte eğitim görmüş olsak bile bunu sürekli yapmak önemli ben şey diye düşündüm ingilizce konusunu bence imkan ve fırsat oldukça 4 sene boyunca tatillerde yurtdışına gitmek.bir sene yarıyıl tatilinde gidersin 1 sene yaz tatilinde sonra ki sene belki daha uzun kalırsın gibi gibi
İlk sene için kesinlikle öyle,bir yandan dersler var ama nasıl bir hayata başlarsan o devam ediyor etkinlikmis eğlenceymis bir yerden giriş yapmak lazım.Dersler konusunda da gitme katılmak bence her bölüm için farklıdır bunun analizini herkes kendi bölümü için yaptıktan sonra devam etme konusu kendine kalır.Cunku bazı dersler bazı hocalar bazen gereksiz zaman kaybı gibi geliyor. Onun dışında ki dersler yada ilgilendiğin derse devam etmenin anlamasan bile sana katkısı çok oluyor
Not ortalamasının gerekçesini çok güzel yazmışsınız zaten.benim önerim ise 1 ve 2.sinifta yüksek tutmaları sonrasında zaten çok etkilemiyor hem ders krediler azalıyor hemde dersler.
Yazları değerlendirme ve arkadaş konusu da evet dediğiniz gibi olsun isteriz hepimizi ama o süreçte bence farkedemiyoruz ne kadar düşünceli ve kontrollü davransakta istediğimiz gibi gitmeden şeyler oluyor.
Ev ev ev kesin tecrübe edilmeli 1 sene bile yeterli bence hiç kalmadım yapmadım demiyorsun.
Kontrol listesi zaten herşeyi anlatmış.
ben düşünüyorum iyi ki dediğim ne var diye;bir topluluğa girip ve o toplulukta aktif görev almak çok önemli bazen tüm hayatın o topluluk orada yaptığın ilgilendiğin işler oluyor.Suan geriye dönüp baktığımda bazen üşenerek istemeyerek gittiğim etkinliklerin bile bana katkısı olmuş.
Tanıdığım tanıştığım insanların sayısı zaten sınırsız başka şehirler başka üniversitelerden arkadaşlar edinmek seninde az çok kendini bulmanı sagliyor.Birde böyle sürekli toplulukla içli dışlı olunca iletişim kurduğun insanlar senin yerinden geçmiş aynı deneyimi yaşamis insanlar oluyor.Farkli hayat hikayeleri farklı yaşamlar tecrübeler az çok öğreniyorsun.ve yolunu da ona göre ciziyorsun.En azından benim için öyle olmuştu şimdi geriye bakıp düşündüğümde kulüpte neler yapmışım diyorum ve iyi ki diyorum.
Mesela dersler konusunda kendimizi çok sıkmamizin anlamı yok.Duzenli dersleri takip eden biri olup birde hocalarla iletişimimiz güzelse çok rahat bir şekilde üniversiteyi bitiriyoruz.
Hocalarla iletişim kurabilmek de önemli.bu her üniversitede değişir belki ama kendimize yakın hissettiğimiz bir hocayı rehberimiz olarak görüp iletişimimizi sıkı tutmalıyız.
Ben sizinle 2.siniftayken tanıştım ve şanslıydim maillerde paylaştıklarımiz sizin tavsiyeleriniz elbetteki bakış açım da yaşama biçimimde etkisi oldu.Paylasimlarinizin en en en büyük faydasını gören benim o yüzden şanslıyım teşekkür ederim.
BeğenBeğen