Daha yola çıkmadan kaç gün kalacaklarına, evin işini kaç günde yapabileceklerini inceden hesaplayarak karar verirler.
Birinci gün şunu yaparım, ikinci gün şöyler bir…, çamaşırlar, onun ütüsü, birkaç yemeklik bir şeyler hazırlayıp buzluğa atılacak…
Oysa çok özledikleri çocuklarını görmeye gelirler. Bu ‘çocuklar’ muhtemelen bir yetişkindir.
Yetişkin çocukların işine mi gelir evin şöyle bir çekip çevrilmesi? Kendileri yapamayacağından mı, yoksa bu ev işlerine ayıracak zamana kıyamamalarından mı? Ne de olsa ev işi; tekrar eden, biriken, çok da görünmeyen.
Peki anneler, evde alışageldikleri için mi ev görünce temizlik rutinlerine başlarlar? Molası, tatili, mekanı olmayan bir iş, bir evden bir diğerine aktarılan. Yapacak başka bir şey yok mudur? Özlenen, merak edilen, denenmek istenilen bir şeyler yok mudur acaba?
Bu denli yorucu ev işlerinden sonra yine evde şöyle bir oturmaktan, uzanmaktan başka ne isteyebilirsiniz ki? Ne sohbete hal kalmıştır, ne de eğlenceye. Beraber anı biriktirecek enerji kalmış mıdır?
Acaba ev sahipleri olarak çocuklar bu kıymetli ziyaretleri nasıl planlasalar? Nasıl yüreklendirseler, teşvik etseler annelerini bu temizlik rutinini kırabilmeleri, evin dışına çıkabilmeleri için? Beraber anılar biriktirebilmek için?
Ne dersiniz?
Sanırım anneler anneliğin koruma görevine çok kaptırıyorlar, kendilerini.Çocuklar ile paylaşımlar, ortak bağlar eksik kuruluyor; bu da malesef ilişkiyi bu hale getiriyor. tabi çocuklar artık bir yetişkin olmuş, bu bağı güçlendirme işi çocukların
BeğenBeğen
Harika bir fikir😍
BeğenLiked by 1 kişi
Annemin de böyle olması ve anne olunca benim de böyle olacağımı düşünme sorunsalı 🙂
BeğenBeğen