Geçen gün bankadan para çekmek için ATM’nin önünde kuyruktaydım. Orta yaşlı bir kadın güvenlik görevlisinin yardımı ile para çekiyordu. Doğrusu tüm işlemi güvenlik görevlisine yaptırıyordu, hanımefendi yalnızca ne istediğini söylüyordu. Güvenlik görevlisi para çekip hanımefendiye uzattı, “Yardımcı olabileceğim başka bir şey var mıydı?” diye sordu. “Ne zaman isterseniz buradayım.” dedi ve bankaya girdi. Hanımefendi biraz memnun, biraz sitemli “Bir önceki daha iyiydi!” dedi.
Sıra bana geçmişti. Bir yandan işlemleri yapıyor bir yandan da hanımefendi ile konuşuyordum. Çekinerek belirtmek istedi “Onca sene öğretmenlik yaptım, ama bunu beceremiyorum.” Yüreklendirmeye çalıştım, kolay aslında gibisinden şeyler söyledim. “Korkuyorum, ya yanlış yaparsam?” diye beni cevapladı. Sohbeti bitirdik. Ben de paramı çektim. Sıradan çıktım ki fark ettim. Aslında yüzelli lira çekecektim ama yüz lirayı cüzdanımda sanıp yalnızca elli lira çekmişim. Ben de yanlış yapmıştım.
Sonrasında şunu düşündüm. Bu hanım yaklaşık altmışbeş yaşlarındaydı. Ülkemizde ATM en azından yirmi yıldır kullanılıyor. Yani bu hanım kırkbeş bilemedik ellibeş yaşlarındayken, yani öğrenmek için hiç de geç olamayacak yaşlardayken, ki ne zaman geç olur tartışılır, ATM teknolojisi gelmişti. Ancak kendisi belki beceremem, yanlış yaparım çekincesi ile o gün bugündür ATM kullanmayı öğren(e)memişti.
Elbette her zaman yardımcı olabilecek birileri bulunabilir. Ama gerek var mı buna? Biraz daha yaş aldığı zaman veya evden çıkamayacağı durumlar olduğu zaman nasıl parasını çekecek, faturalarını ödeyecek? ATM kullanamayan birinin internet bankacılığını zaten kullanmadığı varsayımı ile parasal işlemlerini nasıl gerçekleştirecek?
Dahası dünyanın her gün yeni bir teknolojiye kucak açtığı bu zamanda ATM’den çekinen başka yenilikler, gelişmeler karşısında nasıl bir tutum takınacaktır? Bu yeniliklerin her zaman gerisinde mi kalacaktır? Bir şekilde idare etmeye mi çalışacaktır?
Onlar için ne yapabiliriz? Onlara balık tutmayı öğretelim mi?
Bir yerden başlayalım. Etrafımızda kaç kişi ATM’den para çekemiyor? Sonrasında da internet bankacılığını öğretelim mi?
“Öğrenemezler!” , “Yapamazlar!” demeyin 🙂 “Yapamam!” dedikleri zaman çekincelerini, korkularını anlayalım ve gerekli zamanı ayıralım “Hayır, yapabilirsin!” diyelim.
Teknolojinin bir yerinden tutmak gerek. Yüksek ihtimal ki on sene içinde her şey elektronik olacak. Zaten şimdi bile birçok hizmetin bir aşamasında elektronik sistem devreye giriyor. Gerek hastane randevusu alırken, gerekse sonuçları (tetkik sonuçları, dava sonuçları…) takip ederken. Bu yüzden nasıl olsa birileri yardım eder diye düşünmeden gelişen teknolojiyi takip edebilmelerinde yardımcı olalım.
Teknoloji geliştikçe kullanımı daha da kolay oluyor. Kullanıcı sayısını, pazar paylarını artırabilmek için yazılımları daha kullanıcı dostu yapmaya çalışıyorlar. Eğer bir yazılımı kullanmakta zorlanıyorsak bu bizim yapamıyor olduğumuzdan değil, yazılımın yeterince kullanıcı dostu olmadığındandır. Bu yüzden kendinizi eleştirmeyin, yapamadığınızı düşünmeyin, sistemi eleştirin. Daha iyisini yapsınlar.
Teknoloji okur-yazarlığı seferberliği ilan edelim. Hayat boyu öğrenme kapsamında yakınımızda teknolojiyi istedikleri kadar kullanamayan veya öğrenmekten çekinen kim varsa öğretmeye, teşvik etmeye onlardan başlayalım. Kimse geride kalmasın!
Hareket Planı
Etrafımıza alıcı gözle bakalım. Kim, neyi öğrenmek veya daha iyi olmak istiyor? Her iki kişiye, gruptakilere, uygun bir zaman, yer belirleyip en kısa zamanda çalışmalara başlayalım. Kim bilir öğretirken neler öğreneceğiz? Oldukça heyecanlı olacağı kesin. Sonrasındaki haz için, biraz yorgunluğa değer.
Hadi!
Yapabiliriz, onlar da yapabilirler.
Birlikte daha iyiye!