İyi Bir İlişki için Hangi Yeterliliğe, Tutuma Sahip Olmalıyız?

Karşımıza iyi birisi çıksın, sevgi dolu bir ilişkimiz olsun ve ilişkimiz sürsün isteriz.

Peki ama nasıl?

İlişkiler denilince aklıma Felsefeci Ionna Kuçuradi’nin şu sözleri gelir:

İnsan hakları, sadece bizim sahip olduğumuz haklar değil, aynı zamanda başkalarının haklarına da saygı göstermemizi gerektiren bir sorumluluktur.

Yani, biz isteriz, peki biz neyiz, kimiz? Biz nasıl davranıyoruz? İstediğimizi yaşayabilmekte kendi sorumluluğumuza düşene ne kadar iştahlıyız?

Bunun için nelere dikkat etmeliyiz? Kendimize neler katmalıyız?

Birlikte tartışalım:

  1. İyi bir ilişki için önce bizim bir iyilik halinde olmamız gerekir. Özverili, sorumluluk sahibi, anlayışlı, saygılı, sevgi dolu, kendi içinde mutlu, huzurlu, hayatla barışık, kendine yeterli, güvenli, hayatta bir duruşu, amacı olan biri olmak önemli ve gerekli.
  2. Söz konusu biriyle anlaşabilmek, paylaşabilmek olduğu için ilişkimiz için öncelikle iyi bir iletişime sahip olmalıyız. Eğer kendimizi bu alanda yeterince güçlü hissetmiyorsak muhakkak üstüne çalışalım.
    • Konuşabilmeliyiz. Kendimizi ifade edebilmeliyiz. Ne istediğimizi, ne istemediğimizi, ne hissettiğimizi, düşündüğümüzü şefkatli bir iletişim dili ile anlatabilmeliyiz. İçimize atmadan, kendimizi doldurmadan, bunalmadan, kurmadan, biriktirmeden, patlamadan.
    • İletişimimizde dışlayıcı, küçümseyici, zorlayıcı, dayatıcı, yargılayıcı olmamalıyız.
    • Bir sorunla karşılaştığımız zaman mahşerin dört atlısına yenilmeyelim: küsmek, içimize kapanmak, surat yapmak, uzaklaşmak, duvar örmek yerine bizi neyin rahatsız ettiğini konuşabilelim.
    • Dinleyebilmeliyiz. Belki karşımızdaki de bir iletişim üstadı değildir. Bu yüzden onun söyleyemediklerini duymaya çalışabiliriz. Onu yüreklendirebiliriz konuşabilmesi için. Yüreklendirmek için yapabileceğimiz en iyi şey onu dinlemek, can kulağıyla. Karşımızdakini yargılamak yerine onu anlamaya çalışalım. Nasıl dinlemeliyiz? Belki sözünü kesmeden, boşlukları doldurmadan, sıkılmadan, savunmaya geçmeden, yalnızca anlayabilmek için dinlemeliyiz.
  3. Sorunlarımızı biriktirmeyelim. Çözdüğümüz sorunlara geri dönmeyelim. Hataların hesabını, çetelesini tutmayalım. Hataları, sorunları sandıktan çıkarıp çıkarıp şöyle bir havalandırmak onların canlı kalmasına, aramızda yaşamalarına izin vermektir. Bunu istemeyiz.
  4. Karşımızdakini “eşitimiz” olarak görelim.
  5. Karşımızdakinin bir yetişkin olduğunu, kendi hayat tarzının, kararlarının, üslubunun, tercihlerinin olduğunu unutmayalım. Kendimizinkini dayatmamalı, onu kontrol etmeye, yönlendirmeye çalışmamalıyız. Bu davranışlarda bulunduğumuzu fark edebilirsek kendimizi düzeltmeye çalışalım.
  6. Aynı şekilde müdahale, kontrol davranışları ile karşılaştığımız zaman bunu belli sınırların üstünde tolere etmeyelim. Bu davranışlar zaman içinde olduğumuz kişi olmamıza izin vermez ve bizi boğar. Bu nedenle bu davranışlarla karşılaştığımız zaman endişemizi dile getirelim ve karşı tarafa tutumunu değiştirebilmesi için yardımcı olmaya çalışalım.
  7. Kendi kendimize yeter olabilelim. Kendi kendimize yapmaktan zevk aldığımız şeyler olmalı. Hobilerimiz, zevklerimiz, ilgi alanlarımız… Böylelikle yalnız kaldığımız zamanlarda bunu sorun olarak görmek yerine kendimize zaman ayırabileceğimiz bir fırsat olarak görebiliriz, yalnızlığın tadını çıkarabiliriz. Kendimizle iyi vakit geçirebilmeyi becerelim ki yalnız kaldığımız zaman bu endişeleneceğimiz, kıvranacağımız, sorun haline getireceğimiz bir şey olmasın. Sevdiğimize de kendi yapmak istediklerine zaman ayırabilmesi, kendi kendiyle kalabilmesi için fırsat verelim.
  8. İlişkiden beklentimiz konusunda şeffaf olalım. Ne istiyoruz? Başta kendimize şeffaf olalım. Eğer kendi ayaklarının üstünde duran, kendine yeterli bireyler değilsek, ruhen ve madden, o zaman ne derece iyi bir ilişkimiz olabilir ki, bunun üstüne düşünelim. Bu durumda ilişkimize yüklemez miyiz kendi yapmamız gerekenleri? Ne derece özgür bir ilişki yaşayabiliriz? İsteklerimiz ne derece anlamlı olur sonra? Sevgilimiz, eşimiz bakımımızı karşılasın mı istiyoruz, aile evinden mi kurtulmak istiyoruz, yalnızlıktan mı sıkıldık, yeni bir çevreye mi girmek istiyoruz, daha rahat yaşamak, hayattan birlikte zevk almak…  Yaşadığımız ilişkinin nereye evrileceğini aslında ne istediğimiz, neye ihtiyacımız olduğu belirliyor. Bu konuda kendimize de karşımızdakine de şeffaf olalım. Eğer beklentilerimiz uyuşmuyorsa belki de birbirimizi yormayacak yeni kararlar verebiliriz. Bu iyi bir ilişki için iyi bir başlangıç olabilir.
  9. Mutluluk için bir ilişkimiz olması gerektiğini aklımızdan çıkaralım. Sevgilimiz olunca mutlu olacağız, evlenince mutlu olacağız, çocuk sahibi olunca, evimiz olunca, arabamız olunca, daha çok kazanınca… Mutlu olmak bunlardan fazlası. Daha çok içsel, bu denli dışa bağımlı değil.
  10. Bir eşimiz, sevgilimiz, ilişkimiz olursa ancak tam oluruz gibi hissetmeyelim. Kendimizi tamamlayalım, sonra da başka bir tam ile birlikte olalım. Tam bir zenginleşme olsun.
  11. Sorumluluk sahibi olalım. Kendi özel hayatımızda ve ortaklaştığımız hayatlarda sorumluluk alabilelim. Üstümüze düşeni yapalım, halimiz olursa diğerinin üstündeki yüke de yardımcı olalım.
  12. Eğer ilişkinin içinde, devamında kendimizi göremiyorsak ve bundan eminsek, vaktin ve ilişkinin daha da ilerlemesine izin vermeden bunu ifade edelim. Bu ilişkiyi olabildiğince hızlı, güvenli, duyarlı bir şekilde bitirelim. Bu da iyi bir ilişki için iyi bir başlangıç olur.

Sizin deneyimleriniz,  gözlemleriniz nasıl? Sevdiğimiz kişileri kaybetmemek, onlarla daha uzun süre birlikte kalabilmek için nelere dikkat etmeliyiz sizce? Yorumlarınızı bekliyorum.

Çok sevgiler!

One Comment Kendi yorumunu ekle

  1. Bilinmeyen adlı kullanıcının avatarı Anonim dedi ki:

    Merhaba, çok güzel bir yazı olmuş. Öncelikle kişi kendini tanıyıp analiz ettikçe zayıf ya da güçlü yönlerini keşfettikçe kararları da netleşecektir.Biriyle tanışmaya görüşmeye gidilmeden önce gerçekten kendimize sormamız gereken sorular.Ellerinize sağlık

    Liked by 1 kişi

Yorum bırakın