• Herhangi bir şeyin doğruluğu, kesinliği herhangi bir yerde, zamanda değişkenlik gösterebilir. Doğruluk görecelidir, doğru tek değildir.
• Benim doğrum, benim değerlerimden, kültürümden, tecrübelerimden, hikayemden beslenir. Bu yüzden doğrular görecelidir.
• Bizler, bize sunulanların içinden bir tercih yaparız çoğu zaman. Sunulanın dışındakileri pek bilmeyebiliriz, hayal edemeyebiliriz. Bu nedenle tercihlerimiz de kendimiz için en doğrusu olmayacaktır çoğu zaman.
• Acımızı ve mutluluğumuzu garip bir şekilde azımsayabiliriz. Acımızın ve mutluluğumuzun yaygınlığı hislerimizi manipüle eder.
• Kalabalığa uyum sağlamak kolay, kendimize uygun olmak zor.
• Birilerini yargılamak, bir şeyleri eleştirmek haz veriyor. Bu nedenle yargılamakta ve eleştirmekte ısrarcıyız.
• Onaylanmadığımızda tehdit edilmiş hissediyoruz, tehdit edilince saldırganlaşıp ayakta kalmaya çalışıyoruz. Birbirimize olan sevgimiz, saygımız bizi ayakta tutsun, ortak güven.
• Zenginlik, düşüncenin ve ruhun farklılıkları özümsemekteki inceliğidir.
• Zaman, ilişkiler, tecrübeler, yaşamın kendisi, düşüncelerimizin keskinliği bizim kaba yanlarımızı törpülüyor, yontula yontula hoş nadide parçalar oluyoruz, düşüncelerimiz olgunlaşıyor. Bu estetiğe imkan vermeliyiz.

Savaşlar Üstüne

• Sahne üstünde görünür, içi boş düşmanlarla savaşmayı kesmeliyiz. Gerçek düşmanlarımızla savaşmalıyız. Nedir gerçek düşmanlarımız? Cahillik, aç gözlülük, sömürgecilik, tüketim çılgınlığı, insan haklarına kastetmek…
• Savaş bir çare değil çaresizliktir. Ancak gerçeklerle savaşmaya gücü yetmeyecek olanlar silahlarla savaşır.