Üniversitede Son Sınıfa Doğru

Üniversite dönemi için hazırladığım yazı dizisinde sıra geldi 2., 3. ve 4. sınıf öğrencilerine.

Başlangıç yazısına dönmek isterseniz lütfen tıklayın.

Ayrıca bu yazı dizisini e-kitap olarak okumak isterseniz: Verimli Üniversite Dönemi E-kitabı sizler için:Verimli Üniversite Dönemi Ekitap

O halde devam ediyorum:

Üniversitede evde kalmak

Nedir evde kalmanın esprisi derseniz, en klişe şekliyle, kendi ayaklarınız üstünde durabilmeyi öğrenmektir ve bu pratiği bolca yapmaktır diyebiliriz.

Büyük bir avantaj sağlar: Bir evin yönetimini öğrenirsiniz, basit sanılan faturalar alt alta toplanır, mutfak masrafı, deterjanlar, yakıt, aidat derken ev bütçesini yapmayı öğrenirsiniz. Yemek yapmayı denersiniz, mezuniyet yaklaşırken bir de bakmışsınız iyi birer şef olmuşsunuz. Dahası arkadaşlarınızla daha çok vakit geçirebilir ve  daha konsantre ders çalışabilirsiniz. Komşuluk ilişkilerini ilk defa siz yönetirsiniz, sorumluluğunuz artar. Eve gelen bir tabak yemeğe karşılık tabak nasıl geri verilir öğrenilir. Taşınma, kira artışı, kira sözleşmesi derken hayata ve ekonomiye yavaş yavaş adım atılır.

Bunlar da evde kalmayı cazip yapar mı, bence yapar. Çünkü birçoğumuza maalesef evlerimizde pek sorumluluk verilmez ve görece izole bir hayat yaşarız. Bu nedenle eğer imkanınız varsa üniversite öğreniminiz boyunca öğrenci evi deneyimini yaşamanızı tavsiye ederim. Eğer ailenizin bulunduğu şehirde okuyorsanız veya yurtta kalıyorsanız en azından eve çıkmış arkadaşlarınızla yakın olup o havayı solumak da iyi fikir olacaktır veya hiç değilse evde artık sorumluluk almaya istekli olmak da.

Yurt dışı deneyimi

Arkadaşlar öğrenciyken her şey çok daha kolay, bunu unutmayalım. Öğrencilere biletler daha ucuz, oteller daha ucuz hatta bazı müzeler ücretsizdir. Dahası öğrencidir parası yoktur denir, hayat size güzeldir.

Bu nedenle bu kolaylığı ülkemiz dezavantajlarını düşünerek iyi değerlendirebilirsiniz. Üniversite süresince yapılan Erasmus gibi yurt dışı değişim programları, AB gönüllülük projeleri, work & travel programları, staj ve diğer tüm hareketlilikler size çok şey katacaktır. Öz güveninizi geliştirecektir, gelişmiş ülkeleri incelemek farklı kültürleri görmek kişisel gelişiminize yardımcı olacaktır. Ayrıca dil açısından da pratik yapma imkanı verecektir. Eğer yüksek lisans düşünüyorsanız belki okul araştırmalarınız için size veri sağlayacaktır. Belki de hayatınızda vereceğiniz önemli kararlarda size referans olacaktır. En basiti “Ben Danimarka’dayken…” diye başlayan sohbetlere içerik sağlayacaktır.

Akılda Dolaşan Sorular

Üniversite döneminde bir bakarsınız 1. sınıfsınız, bir bakarsınız 3. sınıf olmuşsunuz. Bazen hocalarınız, asistanlarınız, üst dönemleriniz sizi yeterince yönlendiremeyecek olabilirler, çünkü kalabalıksınız. Unutmamanız gerekir ki bu süreç aslında iş hayatına hazırlandığınız süreçtir. Bu nedenle mezun olmaya yakın aklınızda, elinizde bir şeyler olsun isteriz.

Mesela nerede çalışmak istiyorsunuz? Kendi mesleğinize uygun ne tür bir iş yapmak istiyorsunuz? Şirketleri, firmaları tanıyor musunuz, hangileri size daha yakın? Yüksek lisans yapacak mısınız? Hangi üniversite, hangi alan sizin için daha iyi olacaktır?…

Stajlar & Teknik Geziler

Stajlar ve teknik geziler için de fırsatları değerlendirmek geçerli. Sektördeki firmalara, şirketlere mezun olduktan sonra girmek oldukça zordur, sizi neden içlerine alsınlar eğer sizi istihdam etmiyorlarsa. Ancak, öğrenci olarak her kapıyı açabilirsiniz. Bu yüzden öğrenciliğinizde doğru kapıları çalmanız, size açılan kapıları da çok iyi değerlendirmeniz büyük önem taşıyacaktır. Bu nedenle gerçekten iyi stajlar ayarlayabilirseniz ve stajlarınızı büyük bir ciddiyetle gerçekten gözlem yaparak ve öğrenerek geçirebilirseniz sektörle ilgili ufak ufak bir şeyler öğrenmeye başlamış sayabilirsiniz kendinizi.  Belki de staj yaptığınız yer müstakbel iş yeriniz olacaktır, gösterdiğiniz performansa bakarak mezun olduğunuzda teklifte bulunacaklardır. Kim bilir, öğrendikleriniz de cabası.  Aynı şey teknik geziler için de geçerli. Gözlem yapabileceğiniz, öğrenebileceğiniz, sektörden birileriyle tanışabileceğiniz ortamları oldukça iyi değerlendirin. Ne istediğinize karar vermenize de yardımcı olacaklardır.

Tüm bu soruların cevaplarını üniversite döneminde aramaya başlamak size zaman kazandıracaktır. Bu yüzden iş hayatına dair fikir edinebileceğiniz teknik gezileri, staj programlarını ve kariyer günlerini ıskalamamaya çalışın.

Kariyer Günleri

Kariyer günlerinde üniversitenize gelen konuşmacılar genelde oldukça iyi şirketlerin üst kademe yöneticileri olmaktadır. Mezun olduktan sonra bu kişilere ulaşmanız oldukça güç olabilecektir, ancak hazır onlar kampüsünüze, size gelmişken, ilgi göstermeniz, kendilerini, şirketlerini, bakış açılarını anlamanız ve size tavsiyelerini dinlemeniz alacağınız kararlar için bir veri oluşturabilecektir. Fırsat yakalayıp kendileri ile sohbet etmeye onlardan ilham almaya çalışabilirsiniz.  İleride belki bu küçük sohbeti kendilerine hatırlatarak şirketlerine ne derece ilgi duyduğunuzu anlatma olanağınız olur. Fırsatları değerlendirin.

Yüksek Lisans Düşünenler için

Yüksek lisans düşünüyorsanız okul, bölüm araştırmalarına odaklanabilirsiniz. Yurt dışındaki okullar genelde bir sene önceden başvuruları alır. Başvurular için de gerekli dil sınavlarına, yüksek öğrenim için gerekli ALES veya muadili yabancı GMAT, GRE gibi sınavlara hazırlanıp başvurular için gerekli puanları almaya çalışabilirsiniz. Ne kadar yüksek o kadar iyi elbette. Ayrıca olmazsa olmaz referans mektupları için de  hangi hocalardan referans almak istiyorsanız önceden hocalarınızla konuşup süreçte bunalmamaya çalışın.

Mezuniyete Doğru

Son sınıfı mezuniyet sonrası sürece hazırlık gibi geçirebilirsiniz. Örneğin iş arama sürecinde sizden isteyebilecekleri sınavlara hazırlanmaya başlayabilirsiniz. Gerekli sertifikaları edinebilirsiniz. Öz geçmişinizi hazırlayıp ufaktan ilanlara başvuru yapabilirsiniz.

İş arama sürecinde size yardımcı olacak sınavlardan bir tanesi de KPSS sınavı. Birçoğunuz bu sınavı önemsiyordur. Sözüm önemsemeyenlere: Ön yargılı olmayıp, kamu düşünmüyorum demeden önce biraz araştırma yapmanızı tavsiye ederim. Zira kamuda oldukça rekabetçi ve iyi imkanı olan pozisyonlar mevcuttur. Mümkünse son senenizde bu sınavlara hazırlık yapabilirseniz bakarsınız uygun bir ilan denk gelir, istediğiniz işe hiç beklemeden girebilirsiniz.

Alternatifleri mümkün olduğunca çoğaltmakta fayda var. Tüm yumurtaları tek sepete koymayın lütfen.

Üniversite dönemi kontrol listesine tik atmak isterseniz tıklayın. 

Neşeli, eğlenceli, bol keşifli dönemler diliyorum!

5 Comments Kendi yorumunu ekle

  1. Anonim dedi ki:

    Cok aydinlatci bir yazi olmus ayni zamanda cok da kapsayici . Tebrikler

    Liked by 1 kişi

    1. Zeynep Yılmaz dedi ki:

      Çok teşekkürler🤗🤗

      Beğen

  2. Nihat Şahin dedi ki:

    Çok güzel tespitler. Ben Üniversite yıllarını geride bırakalı yarım asıra yakın zaman oldu, ama tespitler süper. Üç Çocuğum var, ikisi kız. Üçü de Üniversiteyi bitirdiler. Kızlar tamamen baba evinden uzakta kaldılar. Bu onlara ikinci bir okul oldu. Hayat okulu. Sonra Erasmus aracılığı ile yırt dışına gönderdim… Çok zorladım gitmeleri için… hiç istemediler. Ama Şu anda görüyorum ki, hayata bakışları değişmiş ve gelişmiş. Yurt dışında master özellikle kendi meslek alanında çok çok önemli. Muazzam kapılar açmaktadır. Master yaparken Erasmus tan bir dönem gitmek te olabilir..! Doktora konusunda ise, Akademisyen olacaklar için bir diyeceğim yoktur. Ama Kızlar evlenmeden Doktoraya gitmemelerini tavsiye ederim. Çünkü Biyolojik ömür dediğimiz, Yaş ta çok önemlidir. Mutlaka, çalışırken gitmelerinde yarar vardır. İşine uygun master ve doktora süper olur. Başka dal, yan dal biraz boşuna gayrettir bana göre. Berberlikte de olsa insanın mesleği… en iyi berber olmaya çalışmalıdır. Daldan dala konmaktan kesinlikle daha iyidir.
    Tebrik ediyorum bu çok güzel sunumlar için.

    Liked by 1 kişi

    1. Zeynep Yılmaz dedi ki:

      Nihat abi çok teşekkür ederim paylaşımınız için. Bir arkadaşım Erasmus’a gitme sürecinden bahsetmişti, babası yeter ki git gerekirse arabamizi satarız demiş. Hiç aklımdan çıkmamıştı bu, arkadaşımın çok şanslı olduğunu düşünmüştüm. Şimdi ikinci hikayem siz oldunuz. “Çok zorladim” diyorsunuz. Ne güzel babalarsiniz, çocuklarınızın geleceğine bir katkısı olacağını düşünüp çocuklarınızı yureklendiriyorsunuz, biz arkanizdayiz diyorsunuz. Umarım bu yazınız hem gençlere hem de ebeveynlere ilham verir. Gönlünüze sağlık. 💕💕

      Beğen

Yorum bırakın