Sanırım 5-6 yaşlarındaydım, arkadaşlarımla oyun oynarken apartman boşluğunda kirli, paslı bir çatal bulmuştuk. Ben de bir anda çatalı alıp saçıma sürmüştüm. Arkadaşlarım şaşırarak neden böyle bir şey yaptığımı sormuşlardı. Ben de

Zaten eve gidince yıkanacağım!

demiştim. Arkadaşlarım hayretle bakmaya devam etmişlerdi. Bu sahne dün gibi aklımda. İyi ki büyümüşüm demekten kendimi alamıyorum.

Bu yazıda bahsetmek istediğim konu da tam da bununla ilgili.

“Zaten birileri toplayacak, zaten o kişinin işi o” diyerek boş verdiğimiz, umursamadığımız, özenmediğimiz oluyor mu? Dahası zorlaştırdığımız?

Muhakkak biraz oluyordur. Acaba bunları azaltabilir miyiz?

Birçoğumuz, bir şekilde hizmet sektöründe çalışıyoruz. Çok yoğun çalışma saatlerini, yorgunluğu, stresi işin içine kattığımız zaman acaba birbirimize nasıl daha fazla yardımcı olabiliriz? Siz nelere dikkat ediyorsunuz? Paylaşıp farkındalığımızı artıralım mı? Arkadaşlarımla da konuştuğum zaman ilk aklımıza gelenler şunlar:

• Evde kendi temizliğimizi kendimiz yapmaya çalışabiliriz.
  • Belki yapamadığımız teknik konularda dışarıdan hizmet almak iyi fikir olabilir. Kendi dağınıklığımızı kendimiz toplayabiliriz. Çamaşırlarımızı kendimiz yıkayabiliriz. Tuvalet, banyo gibi kullandığımız alanları temizleyebiliriz.
• Yeme-içme alanlarında
  • Kalktığımız sandalyeyi düzeltebiliriz, hem rahat geçilebilsin, hem de az iş kalsın.
  • Toplayacak biri olsa da yediğimizi içtiğimizi kaldırmaya özen gösterebiliriz. Özellikle AVM’lerde, Mc. Donalds gibi yerlerde tepsilerin toplandığı yerler bellidir. Kalkarken tepsimizi götürmeye özen gösterebiliriz.
  • İçeceklerimizi mümkünse aynı bardakta içmeye çalışabiliriz. Böylelikle fazla bulaşık çıkmaz, hem birileri daha fazla yorulmaz hem de kaynaklar daha etkin kullanılmış olur.
  • Bazen el alışkanlığı ile farkında olmadan masanın üstündeki aksesuarlarla (peçeteler, şeker, tuz, karabiber…) bolca oynayabiliyoruz. Peçeteleri parçalayıp, ambalajları yırtıp etrafa dağılmalarına sebep olabiliyoruz. Bu konuda biraz daha dikkatli olabiliriz.
  • Özellikle hasta olduğumuz zamanlarda peçetelerimizi, mendillerimizi etrafta bırakmamaya özen gösterebiliriz.
• Otelde konaklarken
  • Odaya evimiz gibi bakabiliriz, tabi ki evimize iyi bakıyorsak. Evimizi dağıtınca kendimiz topluyoruz diye belki daha özgür hissedebiliriz ancak sınırlı bir zamanda o odayı ve onun gibi onlarca odayı toplayacak bir çalışanın işini ne kadar kolaylaştırırsak o kadar iyi olur diye düşünüyorum.
  • Yapışkan, çok kırıntılı, dökülebilecek şeyleri yerken dikkatli olabiliriz.
  • Duş aldıktan sonra dökülen saçlarımızı duş teknesinden alabiliriz.
  • Çöpleri etrafta dağınık bırakmayıp, çöp kutusuna atabiliriz.
  • Özetle, nasıl bulduysak öyle bırakmaya özen gösterebiliriz. Bizden sonra oda diğer müşteriye hazırlanırken hem çalışanın emeği, hem de kullanılan kaynakların (temizlik malzemeleri, su, elektirik…) sürdürülebilirliği için daha duyarlı olabiliriz.
• Sinemadan, tiyatrodan, herhangi bir eğlence alanından çıkarken çöplerimizi alıp çöp kutusuna atabiliriz. (Koltukların altına sakız yapıştırıldığını duyduğumda çok şaşırmıştım.)
• Benzer şekilde yolculuklarda, toplu taşıtlarda da mümkün olduğunca etrafı kirletmemeye dikkat edebiliriz.
• Taşınma süreçlerinde evden çıkan tarafın evde çöp, döküntü, kaba eşya bırakmaması pek iyi olacaktır. Zira ne yeni ev sahibi, ne de apartman görevlisi bu döküntülerle uğraşmaktan memnun olacaktır.

---

Birçoğumuz hayalimiz olan işlerde çalışmıyoruz. Bu nedenle işimizi yaparken daha isteksiz, halsiz olabiliriz. Öyleyse birbirimiz için işleri daha da zorlaştırmayalım, kolaylaştıralım. Ne dersiniz?

Herkes kendi çalıştığı alandaki eksikleri daha iyi görebileceği için yorumlarınız, önerileriniz çok değerli. Siz ne dersiniz, nelere dikkat edelim?