Birbirimizi dinlemiyoruz, sonra neden anlaşamadığımızı birbirimize soruyoruz. Muhtemelen sorumuzu da dinlemek için sormuyoruz, yalnızca tespitimizi paylaşıyoruz.
Birbirimizi dinleyelim, ancak konuşma sırasını nefesimizi tutarak bekleyerek değil. Kendi rekorumuzu kırmaya çalışır gibi sözün bitiminde derin nefes alıp kalınan yerden başlamak için değil.
Dinlemenin tadını almaya çalışalım. Egomuzdan sıyrılalım, karşımızdaki bilginin ağzımızda çikolata gibi eridiğini düşünelim, tadını alalım:)
Boşlukları doldurmayalım, bırakalım boşluklar da var olsunlar
Konuşmalarda duraklamalar olur. Kendimizi en iyi ifade edecek sözü ararız. Kafamızı toplayabilmek için o sessizliğe ihtiyacımız vardır. Sessizliğin tadını çıkaralım. Dinlediğimizi, zaman verdiğimizi hissettirelim.
Dinlemek bayrak yarışı değildir, koşmayalım.
Varsayımlarda bulunmayalım, Soralım
Dinlerken zihnimizi gevşetelim. Zihnimiz varsayım yapmak için yorulmasın, söylenenleri tartmaya, dosyalamaya uğraşmasın, anlamaya, hem hal olmaya özensin.
Sorularımızla daha iyi anlamaya çalışalım, düşünceyi, nasıl hissettirdiğini. Bazen anlatan tam anlatamaz, çekinir; alttaki duyguyu, çekinceyi, hissi, düşünceyi anlamak için soralım.
Sohbeti baskılamayalım
Pareto prensibini burada da uygulayabiliriz. Yani 80’e 20 kuralı. Çok mu az geliyor kulağa:)
%80 dinleyelim, %20 konuşalım.
Söylemezsen çatlamazsın:)
Anlatılan her şeyle ilgili fikir belirtmemize, kendi görüşlerimizi sunmamıza gerek yok. Bazen sanki her şeye biz de bir şey demeliymişiz gibi veya her anlatılana bir çözüm sunmamız gerekiyormuş gibi hissederiz. Bazen karşımızdaki yalnızca paylaşmak ister, muhtemelen bizim o anda aklımıza gelenler onun da aklına gelmiştir. Bunlar ilk defa bizim aklımıza geliyormuş gibi, düşüncelerimizi bir bir anlatmak yerine, zaman zaman empoze etmek yerine sakin kalabiliriz.
Karşı taraf yalnızca kendini anlatma telaşındaysa bizim anlattıklarımızın bir kıymeti olmayacaktır zaten. Bu yönde bir ilgi varsa, ne düşündüğümüzü onlar da bize sorarlar, o zaman daha da zevkli olur sohbet.
Sohbet, karşılıklı olunca, birbirlerinin görüşlerine değer verenlerce yapıldığında güzel. Eğer böyle bir karşılık bulamadığımızı düşünüyorsak biz en azından iyi dinleyen olalım, nasıl dinlemek gerektiğine örnek olalım. Ama umutsuz vakalardan da kendimizi, sinirlerimizi koruyalım.
Ne kadar çok pratik, o kadar lezzetli sohbetler.
Dinliyorum:)
Etrafimiza bir bakalim: Nerdeyse kimse kimseyi dinlemiyor ve herkes kendisini dinleyecek birini arıyor aslında. Ne kadar ilginç degil mi? Belirli bir ücret karşılığında insanlari dinlemek. Yoksa gelecegin mesleği bu mu?
BeğenLiked by 1 kişi